Arkadaşına zorbalık yaptığı için ikinci kez servisten atılan kızına unutmayacağı bir ders veren baba
İzleyin ve üstünde düşünün.
Youtube dan izle
PEKİ YA BİZDE?
Serdar Kuzuloğlu : ' Kaybedilmeyen bir oyunla çocuklarımızı hayata hazırlıyoruz. Bu çocuklar pamuklar içersinde büyütülüyor. Ciddi bir ebeveyn sorunu var. Bu çocuklar hiç kaybetmiyor, hiç yokluk çekmiyor, hiç sıkıntı çekmiyor, hiç hayır kelimesi duymuyor.
pfof. dr. Acar Baltaş : 'Acı, üzüntü, hayal kırıklığı ve başarasızlık yoksa bir hayatın içinde o hayattan bir hikaye çıkmaz. '
prof. dr. Nevzat Tarhan : ' çocuklarımızı evin efendisi yaptık. '
Müfettiş, öyle bir rapor düzenliyor ki, bütün anne-babaların okuması ve kendilerine ders çıkarması gereken bir rapor.
DUYGUSUZ NESİL TEHLİKESİ
Şehitler için gözyaşı döken kendi ana babalarını anlamıyorlar.
Başkalarının çocukları için ağlamaya anlam veremiyorlar.
Yanıbaşımızdaki savaşlar, acı çeken çocuklar, ölen onbinlerce insan onları hiç ilgilendirmiyor.
Tüm acı gerçekleri çizgi film tadında izliyorlar ve yürekleri hiç acımıyor.
Hayatlarının odağındaki şey eğlenmek. Eğlenmedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak görüyorlar. Kendileri için yapılan fedakarlıkların hiç farkında değiller.
Kıymet bilmiyorlar ve vefasızlar.
Herkesi kendine hizmet etmek için yaratılmış görüyorlar.
İnsanlara verdikleri değer, onların isteklerini yerine getirebildikleri ve ne kadar eğlendikleriyle orantılı. Hayatlarında eğlenmeden başka bir amaç olmadığı içini artık tek eğlence kaynağına dönmüş telefon ve tabletlerini ellerinden aldığınızda, dünyanın sonunun geldiğini zannediyorlar.
Geçmiş onları pek ilgilendirmiyor, atalarımıza karşı vefasızlar.
Dedelerinin canları, kanları pahasına vermediği vatan toprağını, en iyi fiyatı verene satacak kadar maneviyattan yoksunlar. Vatan onlar için son model bir cep telefonundan daha değersiz.
Milletimizin geleceği açısından endişeleniyorum.
20 Yıl sonra bu nesil, nasıl ana – baba olacak ?
Kendine hayrı olmayan bu nesil nasıl çocuk yetiştirecek ?
Evlerini nasıl idare edebilecek ?
Ülkeyi nasıl yönetecek ?
Vatanı nasıl savunup can verecek ?
Bütün bunlar neden oluyor izah edeyim ;
Altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz artık. Uçmayı bilmeyen kuşlar gibi.
Çocuklar hayattan bihaber.
Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, acıkmalarına fırsat bile vermiyoruz.
Öyle ki yemek yemeyi bile işkence görür hale geliyorlar.
Susuzluk nedir hiç bilmiyorlar. Hiç susuz kalmamışlar. Üç adımlık yolda bile susarlar diye yanımızda içecek taşıyoruz. Çocuk daha “susadım” demeden ağzına suyu daldırıyoruz.
Çocuklar hiç üşümüyorlar. Soğuk havalarda evden çıkarmıyoruz. Okula giderken kırk kat sarmalayıp çıkarıyoruz dışarı, hiç titremiyorlar.
Çocuklar hiç ıslanmıyorlar, evden arabaya kadar bile üç metrelik mesafede şemsiyesini başına tutuyoruz. Saçına bir tek yağmur düşürmüyoruz. Bu yüzden çocuklar ıslanmak nedir bilmiyorlar.
Yorgunluk nedir bilmiyor çocuklar. İki adımlık mesafelere bile arabayla götürüyoruz onları, yorulmasınlar diye. Birazcık parkta koşsalar, hasta olacak diye engel oluyoruz.
Onlar takatleri tükenecek kadar hiç yorulmuyorlar.
Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz.
Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar.
Onlar bir yanığın veya bıçak kesiğinin acısını bilmiyorlar. Elleri yanmasın, kesilmesin sakın diye onlara ne bıçak tutturuyor, ne ocak yaktırıyoruz.
Çocuklar hissetmiyor yaşamı, açlığı bilmediği için açlara acımıyor, üşümek nedir bilmedikleri için sokaktaki evsizleri umursamıyor.
Yokluk nedir bilmedikleri için ekmeğe gelen zam onların dikkatini bile çekmiyor, haber kalabalığı olarak görüyor, gülüp geçiyorlar.
Sıcak odalarında yaşadıkları için evsizlik nedir, sürgün nedir anlamıyor, savaşları, kurşunlanan, ölen insanları umursamıyorlar.
Acımıyorlar…
Kıymetini bilmiyorlar ekmeğin, elbisenin, barışın ve huzurun, ana babanın…
Müdahale edilmezse gelecek iyi şeyler getirmeyecek ülkemize.
Bu sorunu Devlet derinden hissetmeli. Bu sorunun çözümü için ciddi çalıştaylar düzenlenmeli.
Öğretim programları ve ders materyalleri revize edilmeli.
Okulların duygu eğitimi konusunda roller artırılmalı, geç kalınmadan bu sorun mutlaka çözülmeli.
Bu sorun çözülmezse ülke çözülecek…
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı
Maarif Müfettişi